Ulusal Tedavi
Ulusal Tedavi Nedir?
Ulusal muamele, bir devletin kendi vatandaşlarına belirli hak ve imtiyazlar sağlayıp sağlamadığını, aynı zamanda o ülkede bulunan yabancılara da eşdeğer hak ve imtiyazlar sağlaması gerektiğini beyan eden uluslararası hukuk kavramıdır. Ulusal muamele, başkalarına kendi vatandaşlarına aynı muameleyi yapma ilkesidir.
Ulusal muamele, ithal edilen mallar piyasaya girdikten sonra (yerel olarak üretilen mallarla aynı muameleye tabi tutulmalıdır), yabancı ve yerli hizmetler ve yabancı ve yerel ticari markalar, telif hakları ve patentler için de geçerlidir.
Ulusal Tedaviyi Anlamak
Ulusal muamele kapsamında, A Ülkesi yeni gelişen ilaç endüstrisi için özel vergi indirimleri sağlarsa, A Ülkesinde faaliyet gösteren tüm ilaç şirketleri, şirketin yerli veya yabancı olmasına bakılmaksızın vergi indirimlerinden yararlanma hakkına sahip olacaktır.
Ulusal muamele kavramı, ikili vergi anlaşmalarında ve ayrıca üç ana Dünya Ticaret Örgütü anlaşmasında bulunabilir: Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması'nın (GATT) 3. Maddesi, Türkiye'deki Ticaret Genel Anlaşmasının 17. Hizmetler (GATS) ve Fikri Mülkiyet Haklarının (TRIPS) Ticaretle İlgili Yönleri Hakkında Anlaşmanın 3. Maddesi.
Ancak, bu anlaşmaların her birinde ilke biraz farklı şekilde ele alınmaktadır.
Uluslararası anlaşmalara uygulandığında, ulusal muamele kavramı, bir devletin uluslararası anlaşmaya katılan diğer devletlerin vatandaşlarına aynı şekilde davranması gerektiği anlamına gelir. Mallar uluslararası bir anlaşma kapsamında ithal edildiğinde, ithal edilen mallar dış pazara girene kadar bu yükümlülük yürürlüğe girmese de, yerel olarak üretilen mallarla aynı muameleye tabi tutulmalıdır.
Ulusal Tedavinin Avantajları ve Dezavantajları
Ulusal muamele genellikle arzu edilir olarak kabul edilir. Ancak, her zaman olmayabilir. Teoride bu kavram, bir devletin, kendi vatandaşlarını da mahrum ettiği herhangi bir hak veya mülkten yabancıları etkin bir şekilde mahrum etmesine izin verir.
Örneğin, bir devletin mülkü kamulaştırmasına izin veren bir yasası olduğunu varsayalım. Ulusal muamele altında, yabancı bir firma teknik olarak hala kamulaştırma yasasına tabi olacaktır.
alternatif olarak, diyelim ki eyalet yasaları evli bir kadının kocasının izni olmadan seyahat edemeyeceğini söylüyor. Ulusal muamele kavramına göre, o eyalette seyahat eden veya bu eyalette yaşayan yabancı evli bir kadın, menşe ülkesinde buna ihtiyacı olmasa bile, seyahat etmek için kocasının iznine ihtiyaç duyacaktır. Bununla birlikte, ülkeye bağlı olarak, ulusal muameleyi yalnızca yukarı yönlü faydalarla sınırlayabilecek başka yasalar mevcut olabilir.
Özellikle tarihsel olarak, gelişmekte olan ülkelerin hükümetleri, kamulaştırmaları haklı çıkarmak için ulusal muameleyi kullanmış olsa da, bu konular genellikle sözleşmeler veya anlaşmalar yoluyla ele alınmaktadır.
Asgari adalet standardı olan bir başka uluslararası ilke, yabancılara temel hakkaniyet sağlamakla ilgilidir, ancak vatandaşlara uygulanan muamelenin aynısını sağlamak zorunda değildir. Diğer bir kavram olan en çok kayrılan ülke muamelesi (MFN), genel olarak ticari ilişkilerde aynı muamelenin tüm yabancı kişilere verilmesini gerektirir, ancak yabancılara vatandaşlara tanınan aynı muamelenin sağlanmasını gerektirmez.
##Öne çıkanlar
Ulusal muamele, kendi vatandaşları ile aynı muameleyi başkalarına da yapma ilkesidir.
Ulusal muamele, piyasaya girdikten sonra ithal edilen mallar, yabancı ve yerli hizmetler ve yabancı ve yerel ticari markalar, telif hakları ve patentler için de geçerlidir.
Ulusal muamele kavramı, çoğu Dünya Ticaret Örgütü anlaşmasında olduğu gibi ikili vergi anlaşmalarında da bulunabilir.